Haarp Projesi Nedir?
Şüphesiz tarihin en gizemli ve tartışmalı bilim adamı Nikola Tesladır. Nikola Tesla öldükten sonra da yıllar boyunca Teslanın aslında bilimsel olarak bir çok bulgular elde ettiği, bunları bir kitapta topladığı ve öldükten sonra ise bu kitabın ortadan kaybolduğu söylenirdi. Geçtiğimiz bir kaç yıla kadar ise bu kitabın CIA nın eline geçtiği söylentileri yayılmıştı. Bu söylenti daha sonralarda ise doğrulandı ve şu an CIA patentlenmiş deneylerin kitabını yayımlamış, gerisini ise kendi bünyesinde tutmuştur. İşte bu deneylerden biri ise Haarptır.
Amerikanın gizli ve tam olarak gücünün bilinemeyen sistemidir.
Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Programı Türkçesi olan bu projede Amerika Birleşik Devletleri Silahları Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Alaska Üniversitesi tarafından ortak olarak yürütülmektedir. Fikir ise ilk olarak Dünyanın en büyük bilim adamlarından kabul edilen, Aslı Sırp olan Nikola Tesla tarafından ortaya sunulmuş ve geliştirmiştir. Teslaya göre Atmosferde bulunan İyonosfer kontrol altına alınabilir. Bu sayede de belli doğal olaylar yapaya çevrilebilirdi. Rüzgarlar, Yağmurlar, Hortum ve Fırtınalar, Tsunamiler ve daha bir çok doğal afetin yapay olarak elde edilebilir olması yüzünden Nikola Tesla bu deneyini gizli tutmaktaydı. Yaşadığı dönemde sadece kitabına konu aldığı bu deneyi kamuoyuna haklı sebeplerden ötürü sunmamıştır. Fakat şimdi bu projenin tesisi kurulmuş, Pentagon ve ABD ye hizmet veren tehlikeli ve büyük bir proje haline getirilmiştir. Geçtiğimiz yıllarda büyük devletlerin baskılarına rağmen Amerika bu projeyi tamamlamış ve kullanıma sunmuştur.
Üssü Alaska da kurulan projede yüksek frekans dalgalarına ulaşabilen 180 tane anten görevi gören yapılaşmalar bulunmaktadır. Geliştirme projelerinde ise çok yüksek dalga frekanslarına yönelik büyük bir radar sisteminin kurulması da, planların arasındadır. Sadece yüksek frekans değil, iyonosferin ısıtılması ile de düşük dalga boylu frekansların oluşturulması da bu antenler sayesinde gerçekleştirilmektedir. Mikrodalganın üretilmesi de yine Nikola Teslanın bu deneyinin aslında bir parçasıdır. Bu sistemin ana özelliklerinin gidişatı aslında şu şekildedir:
1.) Titreşen herşey dışarıya bir ısı çıkarmaktadır.
2.) İyonosferde ise su molekülleri bulunmaktadır.
3.) Yüksek veya Düşük dalga boylu frekanslar iyonosferdeki bu su moleküllerinde bir titreşime sebep olmaktadır.
4.) Örnek olarak insanlar kış aylarında üşüdüklerine vücut otomatik olarak titreme yapar ve ısınmaya çalışır. Aynı şekilde belli bir bölgede bulunan su moleküllerine frekanslar vasıtasıyla titreşim dalgaları gönderildiği zaman, o bölgede ısınma meydana gelmektedir. Bunun yanında Haarp tesislerinde uçak kontrol sistemleri de kurulmuştur. Çünkü elektromanyetik dalgalara hassas olan antenler, herhangi bir uçağın yaydığı elektromanyetik dalgalara kapılırsa o uçağa doğru ani ve şiddetli derecede frekans dalgaları ile uçağı patlatabilmektedir. Bu yüzden de uçak kontrol sistemleri kurulmuştur ve bir uçağın yaydığı elektromanyetik dalgaların tesise ulaşması halinde antenler otomatik olarak kapatılmaktadır.
Kamuoyuna sunulmayan fakat bilimsel olarak gözlenebilen bir takım Haarp izleri de dünya üzerinde şu anda mevcuttur. Örnek olarak hemen hemen her ay uydu üzerinde çekilen ve büyük okyanus civarında bulunan bulutlanma şekilleridir. Bu bulutlanma şekillerinin ortaya çıkmasından kısa süre sonra ise hortumlar başlamaktadır. Aslında Haarp projesi bir çok filmde de konu olmuştur.
Bir başka gerçeklik ise deprem dalgaları her zaman çapraz bir düzende ilerlemekte ve dalga boyunu göndermektedir. Fakat son yıllarda dünya üzerinde gerçekleşen ve ülkemizde de geçtiğimiz yıllarda gerçekleşen Van depreminin dalga boyları düz bir hat halinde görülmüştür. Bunun farkı şudur: En anlaşılabilir düzeyde siz 300 kg lık bir dizi seri vuruşu çaprazlama olarak bir hedefe vurduğunuz zaman o hedef " x " düzeyinde hasar alıyor diyelim. Siz aynı şekide 300 kg lık bir dizi seri vuruşu düz bir hat halinde, yani aynı noktalara vurduğunuz zaman hedefimiz " y " düzeyinde hasar alıyorsa: y > x tir. Burda şunu ifade etmek istiyoruz; Van depreminde gördüğümüz sismik dalga düzeyi eğer çaprazlama olsaydı bu kadar yıkıma şait olamazdır. Fakat düz bir hat halinde ilerlediği için bu feci yıkımlara sebep olmuştur. Kısacası aslında ölçülen ve sonucu görünenler arasında büyük bir uçurum vardır. Tarihte ise sadece son dönemlerde düz hat şeklinde ilerlediği görülmektedir.
Bir başka örnek ise bir gösteri olayında yaşanmıştır. Polisler göstericilerin bir alana girmemesi konusunda uyarmış fakat hiç bir müdahalede bulunmamışlardır. Alana giren göstericileri vucütlarında bir süre sonra yanmalar başlamıştır. Bunun nasıl olduğunun ise tek cevabı budur.
Kısacası Haarp projesi tamamen yıkıcı ve öldürücü bir silahtan başka birşey değildir. İnsanoğlu doğalafetleri hiç bir zaman durduramamıştır. Şu an ABD bu doğal afetleri kısım kısım kontrol etmeyi başarabilmektedir. Aşağıda sizlere bir takım doğal afetler göstereceğiz. Resimlerde gördüğünüz doğal afetler tarihte sadece son yıllarda yaşanmış ve benzeri yoktur. Haarp Projesinin yıkıcı gücünü düşünmeyi de sizlere bırakıyoruz. Eğerki aklınıza şu soru gelirse biz önceden cevaplayalım. NATO, BM, Büyük devletler bu projeyi bilmekte ve sessiz kalmaktadır.
Son olarak eklemek isteriz. 1999 Düzce depreminde eğer yaşamış veya duymuş olanlarımız varsa, bir çok kişi kıyametin koptuğunu sanmıştır. Evlerin birbirine çarptığını, gökyüzünün kızıla kaplandığını, havanın da değişik bir halde olduğunu... Bu saydıklarımızı ve daha fazlasını Haarp yapabilmektedir. Doğal afetlerin yıkıcılığı bu kadar fazla olamazken, bunlar en azından bize göre birer tesadüf değildir.
Haarp Etkileri
Asağıdaki resmi özellikle ayırmak istedik. Sizlere su moleküllerinin titreştirilmesi ile açığa ısı çıkarıldığını bunun da mikrodalgalarda kullanıldığından bahsettik. Aşağıdaki resim Kuzey Kutbunda çekilmiştir. Buz kütlelerinin üzerlerinde yanıklar mevcuttur. Yani daha açık bir ifade ile; Fotoğrafta gördüğünüz buz kütleleri yakılmıştır. Bu fotoğraf gibi daha bir çok fotoğraf da internette mevcuttur.
Bu resmi olaral duyruldu mu?
YanıtlaSilİlk başta gizli yürütülen bir projeydi. Daha sonra kamuoyuna duyruldu.
SilBunun filmi yok muydu
YanıtlaSilAçıkçası bilmiyorum fakat Bilimkurgu yönetmenleri muhtemelen bu tarz konuları kaçırmaz.
Sil