Tapınak Şovalyeleri Kimlerdir?

Tapınak Şovalyeleri

Haçlı seferlerini tarih derslerimizde hepimiz görmüşüzdür. Bunların nedenlerini hepimiz "Hristiyanlık adına." yapılmış savaşlar olarak öğrenmişizdir. Tabi bunları yalanlayacak halimiz yok. Fakat eksik olduğunu kesinlikle söyleyebiliriz. Haçlı seferlerinin sürekli düzenleyicilerinin arasında bir iç çatışma olduğunu... Ya da haçlı seferlerinin bir başka amacının büyü ve hazine olduğunu... İşte bunu kesinlikle söyleyebiliriz. Doğal olarak bu bize tarih kitaplarında anlatılmaz. Fakat bizler anlatacağız.

Özellikle çıkış olarak Anadolu Selçuklu devleti döneminde başlayan, daha sonra ise Osmanlı döneminde Mezopotamya bölgesinde yaşayan Hristiyan savaşçılar tarafından yapılırdı. Anadolu Selçuklunun zayıfladığı dönemlerde bu saldırılar kolaydı. Fakat kurulan Osmanlı devleti imparatorluk olduğu zaman Akdenizde hakimiyet kurmuştu. Bu nedenle ne Anadolu üzerinden kara yolu ile, nede Akdeniz üzerinden gemi yoluyla destek ve takviye yapılamıyordu. Fakat ne ilginçtir ki Haçlı seferleri bir şekilde devam etmekteydi. İşte bu seferlerin başında giden topluluğun adı Tapınak Şovalyeleriydi. Yani kendilerini böyle adlandırırlardı.

Tapınak Şovalyeleri

Avrupada bulunan ve Hristiyanların manevi liderlerinin yetiştirdiği en güçlü 9 şovalye konsey tarafından bu bölgedeki kutsal toprakları korumaları için görevlendirilir. Gerekli yardım ve destek çıkıldıktan sonra Kudüs ve çevresindeki kutsal topraklara gönderilmişlerdir. Fakat sene 1100 lere geldiğinde Türklerin baskısı giderek artmakta ve yardım göndermekte zorlaşmıştı. Yine de ortada bir başka topluluk daha vardı. Masonların da işine gelmeyen Türkler her iki tarafa tehtit oluşturmaktalardı. Bu yüzden kendilerine destek bulma arayışına giren Tapınak Şovalyeleri ve bölgeye hakim olma hayalinde olan Masonlar bir iş birliğine girdiler.

Zamanla ilerleyen Türk gücü sonradan Kızıl Haç adını alan bu melez topluluğu kendi içine sinmesine sebep olmuştur. Buna ek olarak da Avrupa Hristiyan topluluğunun Manevi liderlerinin de bu topluluğun amacından saptığını görmesi ve aforoz etmesi, artık Kızıl Haç topluluğunun amacından sapmasına sebep olmuştur. Artık Kızıl Haçlılar tamamen büyü ve Kutsal Kitaplarda geçen bir sandığın peşine düşmüşlerdir. Sandık, dört büyük kitapta geçen Hz. Musanın sandığı olan Ahit Sandığı, büyüler ise Babillerden o günlere toplanan büyülerin bulunduğu Kabaladır.

Tapınak Şovalyeleri

Tapınak Şovalyelerinin Arayış ve Sonu

Güç toplamak amacı ile haraç ve vergi bağlamaya başlayan Kızıl Haçlılar, artık tüm kesimler tarafından caniler olarak adlandırılmaya başlanmıştı. Sayıları da artan ve seçkin savaşçılardan günümüz tabiri ile çete gibi kurulan Kızıl Haçlıların ardında bıraktığı yazılı metinlerde ise ilginç bilgiler bulunmaktaydı. Kimilerinde Cinler ve Şeytanlar ile iş birliği yapıldığı yazılan bu tabletlerde Babillerden o günlere süregelen büyüler de yapılmıştı. Hatta tüm bu büyüler detaylı olarak bir kitapta toplanmıştı. Şu an Estitüsü bulunan Kabala aslında bu kitaptır. Kızıl Haçlıların Babiller tarafından bulunan ve yapılan, büyük veya küçük etkilerinin bulunduğu tüm büyülerin detaylı olarak yazılmış halidir. Hatta bunlara ek olarak Kabalada da yazılı olan ve bir takım toplulukların günümüzde de kullandığı Rün dizilimleri, farklı boyutlardan çağırılan varlıklar ve daha bir çok şey bu topluluk tarafından oluşturulan derlemeden yayılmıştır. Buna ek olarak ise dört büyük kitapta, özellikle Kuranı Kerimde belirtilen ve Hadislerde geçen Ahit sandığı arayışıdır. Bir çok Hadiste anadolu ve mezepotamya bölgesinde bulunduğunun anlaşıldığı söylenen bu Ahit sandığı tüm aramalara rağmen bulunamamıştı. Buna ek olarak da Kızıl Haçlılardan saklandığı ve en son Kudüsten Anadoluya, özellikle Hatayın doğal mağaralarına getirildiği söylenir. Hatta şu an Hatayın doğal mağaralarında bir takım izlerin bulunduğu günümüz araştırmacıları tarafından dile getirilmektedir. Ama hak dininin tecellisi Ahit sandığı Hz. Mehdinin nişanesi olarak bulunacaktır.

Paraya ve güce olan düşkünlüğü ile bilinen Tapınak şovalyeleri, dönemim Fransa Kralının zekice bir komplosu ile sonlandırılmış ve aforoz sonrası karar verilen infazları yıllar sonra gerçekleştirilmiştir. Çok kısa bir süre daha direnmeye çalışılsada hem bölgenin Türkler tarafından elinde tutulması, hemde Türk gücünü arkasına alan bölge halkının karşı koyması sonucu ortadan kaldırılmıştır. Şuan ise Kızıl Haçlılar günümüzde var olan bir takım topluluklara benzetilebilmektedir. Tabi bu toplulukların güçleri o kadar da etkili değildir.

Bizi takip ettiğiniz için teşekkür ederiz. Esen kalın...