Orhun Abideleri

Mu kıtasının bulunuşuna kadar Türk adının ve Türk tarihinin geçtiği bilinen en eski metin sütünlarıydı. Bu taşlar üzerine yazılmış metinlerde eski Türk tarihine yönelik çok önemli bilgiler bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıllara kadar sayılarının 3 tane olduğu zannedilmekteydi. Fakat yıllar sonra 4. sünün de bulunuşu, metinlerin sayısının daha fazla olabileceğine karşı umut açığa çıkardı. Peki Orhun abidelerinin içeriğinde neler vardır? Ne anlatmaktadır ve hangi dilde, kim tarafından yazılmıştır? Bu makalemizde bunlara ayrıntılı bir şekilde yer vereceğiz.

Orhun abideleri devlet adamlarının milletine hesap vermesinin ilk örneği özelliğini taşımaktadır. Tarihte geçtiğimiz yıllara kadar Bilge Kaan tarafından yazıldığı kabullenilmekteydi. Fakat yine günümüz tarihi ve bilimi göstermiştir ki; Bilge Kaan ve Oğuz Kaan aynı hükümdarlardır. Yani Orhun Abidelerinin yazarı Göktürk Devletinin hükümdarının ta kendisidir. Oğuz Kaan Orhun Abidelerinde belli konuları anlatmıştır. Bunlardan başlıları aşağıdaki maddelerde sıraladığımız gibidir.

1.) Türk Milletine Sesleniş

2.) Türk Milletine yaptıklarının amaçlarını anlatma, hesap verme.

3.) Gelecek Türk nesillerine öğütler.

4.) Askeri düzenlerinin işleyişleri

5.) Türk Töresi ve Kanunları.

6.) İlahi güç hakkında.

7.) Göktürklerin sınırları hakkında.

Yukarıda sıraladığımız konular Orhun Abidelerinde anlatılanlardır. Bunların yanında da Orhun Abidelerinin bulunuşu bir çok tarihi tezi çürütmüştür. Örnek olarak Türk varlığının milattan öncelerine kadar varlığının kesin bir delili olan bu Orhun Abideleri, Barbar bir kavmin nasıl oluyor da medeniyet beşiği milletler gibi bu denli tarihi eserleri bıraktığını da tartışma konusu olarak getiriyor. Bunun yanında da Türklerin yazıyı çok eski dönemlerde de kulladığının birer kanıtı olmuştur. Orhun Abideleri her ne kadar ilk Türk metinleri olsa da kullanılan keskin üslup, harıkulade işleniş ve korunuşu açısından çok büyük bir önem arz etmektedir. Aynı zamanda geçtiğimiz günlerde bulunan Mu kıtası ve Türk Piramitlerinde ki yazıtlarla da aynı şekil gözlemlenmiştir. Bu da Türkçenin ne kadar köklü bir dil olduğunu göstermekle beraber; Mu kıtasının da bulunuşu ile dil tarihinin baştan yazılması gerektiğinin de göstergesi olmuştur. Çünkü yazıyı bulan milletlerden dahi daha eski bir zaman ortaya çıkmaktadır.

Bunun yanında da işlenen konular askeri anlamda da büyük önem arz etmektedir. Dünyada ilk sistemli ordunun Türkler tarafından kurulduğu öğrenilmiştir. Bu tarihin günümüzden 2000 yıl öncelerine kadar dayandığı, yani bir çok kavim ve milletin askeri düzene sahip olmadığı dönemlerde Türk Devletinin düzenli ordusunun bulunduğu öğrenilmiştir. Bir başka husus da başka milletler hakkında öğütlerdir. Dünyanın başını ağrıtan Çin devleti, bundan 2000 sene önce bu yazıtlarda dikkat edilmesi gerekli olduğu anlatılmıştır. Tarihte de bir çok entrikaya ve komploya başvurduğu, fakat bunların Türk Hükümdarlar tarafından bozulduğu, gelecek nesillerin de bu komplo ve entrikalara dikkat etmesi gerektiği öğütlenmiştir. Malumatınız günümüzde Çin bunlara halen devam etmektedir.

Orhun Yazıtları Göktürk Devleti hükümdarları tarafından gelecek nesiller için yazılmıştır. Milattan Önce ki 200 senelik bu dönemi keskin ifade ve bulgularla anlatarak Türk Tarihine olduğu kadar Dünya Tarihine de ışık tutmaktadır. Yine Orhun Abidelerinde Göktürk Devletinin sınırları anlatılmıştı. Asya da Çini büyük ölçüde bastıran Göktürkler Anadolu kıyılarına kadar ilk kez bu dönemde gelmişlerdir. Göktürk Devletinin ikinci kez parlama dönemini getiren Kutluk Kaanın da Çin İmparatorluğu ile girdiği çetin savaşları, oynadıkları entrikalı oyunları nasıl bozduğunu ve zaferi ne yollarla kazanıp Çin için nasıl büyük bir tehlike oluşturduğunu da anlatmaktadır. 

Orhun Abidelerinin yanında yine başka kitabeler de bulunmuştur. Bu kitabeler yine Orhun Abideleri gibi seri şeklinde oluşturulmuştur. Fakat seriler tamamlanamadığı veya bulunamadığı için şu an en önemlisi Orhun Abideleridir. Yani sanıldığı üzre Orhun Abideleri tek değil, buna benzer yakın çevrelerde daha bir çok seri şeklinde oluşturulmuş abideler mevcuttur. Örnek olarak Kültigin, yani Oğuz Kaanın kardeşinin de kitabesi mevcuttur. 

Aslen 12. yüzyılda bulunan Orhun Abidelerinin incelenmesi için iki profesör araştırmaya girişmiştir. Fakat Çin hükümeti şu an da Türk Piramitlerine olduğu gibi Orhun Abidelerinin de araştırılmasına izin vermemiştir. Daha sonra büyük devletlerin araya girmesi ile Orhun Abideleri ve etrafında bulunan diğer abideler incelemeye alınmış, çözümlenmişlerdir. Yazıldıkları dönemler farklı olsa da Abidelerin üzerlerinde ki metinlerin aynı alfabeden yazılması çok büyük dikkat çekmiştir. Aslında işaret edilen konu şudur: Türkler sanıldığından daha uzun bir süre bu topraklara hükmetmişlerdir. Yani abidelerin yaşı metinlerle yazanlarla uyuşmaktadır. Bu insanlığın kabul edilen en büyük tarihi keşiflerinden biridir.

Bunun yanısıra da başka milletlerden de bahsedilmiştir. Bizim ise en büyük dikkatimizi çeken konu: 2000 ila 3000 yıl yaşı bulunan bu abidelerde 1400 yıl önce indirilmiş Kuranı Kerimin bir takım ayetlerinin örtüşmesidir. Size bu konudan başka bir zamanda bahsedeceğiz. Şimdilik bir dipnot düşelim: Bahsederken açık açık karşılaştırmamızı ve kanıtlarımızı sizlere göstereceğiz.

Bunun yanında da yaşları 4000 yılı bulan Türk Piramitlerinde bulunan yazılar ile Orhun Abidelerinin yazılarının aynı olması bir başka ilginçliktir. Aslında ilginçlikten ziyade bize dayatılan Tarihin yanlışlğının ortaya çıkışıdır. Fakat daha da enterasan olan ikisinin de Oğuz Kaan tarafından yazdırılmış olmasıdır. Yani bir teori ortaya atılabilir. Oğuz Kaan 500 sene civarında mı yaşamıştır? Bu bir takım İslam alimlerine ve arkeologlarla tıbbi jeologlara göre mümkündür. Eski insanların yaşlarının çok daha uzun olduğu şu an ortadadır. Fakat bir başka ilginçlik daha mevcuttur. Mu kıtasının üzerinde bulunan yapılar 15.000, yani bilinmeyen ve yeni yeni otaya çıkan Karanlık Çağı göstermektedir. Bu çağdaki yapılar Çinde bulunan Türk yapıları ile aynı olduğu gibi metinler de aynıdır. Bu da aslında yazının bulunuşunu önümüzdeki günlerde ya milletini, ya da tarihini değiştirecek bir kanıttır.

Bu makalemizde de Orhun Abidelerinden bahsettik arkadaşlar. Yazdığımız yazılar bir komplo teorisi asla değildir. Bahsettiğimiz konu şu an bilimle birebir örtüşmekte ve bilimsel kaynaklardan derlemelerdir. Asla ve asla hayal ürünü olmadığı gibi, güvenilir olmayan kaynaklar kullanılmamıştır. Bizi takip ettiğiniz için teşekkür ederiz. Esen kalın..