19 Eylül 2014 Cuma

Mu kıtası efsane olmaktan çıkıyor

Mu Kıtası
Mu Kıtası Efsane Olmaktan Çıkıyor

Roman ve hikaye kitaplarında değişik isimlerle karşımıza çıkıyor. Bazen ise tarihi ve arkeolojik araştırmalara konu olabiliyor. Adı yıllardır efsane olarak anılıyor olabilir. Fakat Mu kıtası artık efsane olmanında ötesine geçti. Varlığı kanıtlandığı gibi; bir çok tarihi gerçeği de yerinden etti. Kayıp ve Efsane Mu Kıtası artık gerçek.

Tarihte bir takıp eski kitabeler ve anıtlarda karşımıza çıkan Mu Kıtası, bundan seneler öncesine kadar bilim insanlarına göre sadece bir efsane idi. Fakat gün geçtikçe yeni izler bulunmaya başlandı. Buna teknolojinin büyük yararı oldu tabi. Uzaya gönderilen ve dünya üzerinde dolaşarak sürekli resmedip merkezlere aktarımı yapıldı. Bu sırada okyanusta sürekli olmamasına karşın gelgitler ile bir kara parçasının su üzerine çıktığı tespit edildi. 


Mu Kıtası
Mu Kıtası Efsane Olmaktan Çıkıyor

Daha sonra ise merak konusu olan bu kara parçası araştırıldı ve ortaya kara parçasından öte bir kıtanın varlığı çıktı. İşin en güzel yanı ise ki biz Türklere göre daha güzel; okyanusa gömülmüş bu koca kıta parçasında bir takım heykeller, daha içlerinde bir takım hazineler ve Piramitler ortaya çıktı. Daha önceki yazılarımızda size Türk Piramitlerinden bahsetmiştim. Burda bir dip not düşmek gerekirse; okyanusun dibindeki bu piramitler Türk tarihi açısından daha fazla önemli bilgiler içermektedir. Gelin beraberce bu efsanevi kıtanın efsaneden öte neler barındırdığını öğrenelim.

Kayıp Mu Kıtasını İlk Araştıran Ulu Lider Atatürk.

Daha önce bir çok arkeolog tarafından araştırıldığı söylensede kabul edilebilir ilk araştırmanın sahibi sanıldığının aksine Atatürktür. Eski çağlardan günümüze kadar korunmuş tablet ve anıtlarda bu Kıtanın varlığından kesin ifadelerle söz edilmiştir. Örneğin ilk insanın bu kıtada varolduğu, yaklaşık 70 000 yıl önce 64 milyon insanla beraber suya gömüldüğü anlatılmaktadır. Bu konuda bir kaç şeyden bahsetmek gerek. Öncelikle tabletlerin karbon testleri bu kadar eski değildir. Fakat Kuranda kavimler helakından bahsedilmektedir. Ama her ihtimale karşı Kuranın kesinliği ile tabletlerin kesinliği bir olmadığı için, burası yine de muamma. 
Konuya devam edersek dünyanın farklı farklı çeşitli yerlerinde bulunan tabletlerdeki yazı ve simgeler, Güneş İmparatorluğu Munun varlığını büyük ölçüde kanıtlamaktaydı. 

Ulu önderimiz Atatürk Tarih kitaplarında pek anlatılmayan şekilde aslında büyük bir tarih hayranı ve araştırmacısı idi. Örnek olarak Çanakkale savaşı sırasında geçen bir olayını sizlere dipnot olarak anlatmak isterim. Atatürk Çanakkale savaşı esnasında yaverine tarihte yapılan en büyük savaşların strateji haritalarını getirmesini emreder. Çanakkalenin düşüşü başlamış ve durum kritiktir. Gelen savaş strateji haritalarından biri Atatürkün dikkatini çeker ve incelemeye başlar.  Harita deriye kazınarak yapılmış ve çok eski olduğu bellidir. Atatürk bu stratejinin kim tarafından oluşturulduğunu sorar ve Peygamber Efendimiz tarafından olduğunu öğrenince " Bu savaş ancak bir peygamber tarafından kazanılabilirdi." der ve aynı strateji savaşın gidişatını değiştirir. Çanakkale savaşı sonrasında ise Atatürk bir çok kişinin bildiğinin aksine dini ve tarihi araştırmalara koyulur. İşte bu sıralarda Mu Kıtası için Atatürk şu cümleleri söylemektedir. Atatürkün dedikleri bir çok eski din alimi tarafından da dolaylı yoldan onaylanmaktadır. Türklerin kökenine git gide ilgisi artan Atatürk aslında ardında bir çok Türk Tarihi için gerçeği bırakarak gitmiştir. Bir sözünde Atatürk Türk kökeni için şunları söylemiştir. " Efendiler, bu insanlık dünyasında en az yüz milyonu aşkın nüfustan oluşan büyük bir Türk milleti vardır ve bu milletin yeryüzündeki genişliği oranında tarih alanında da bir derinliği vardır. Türk milletinin kökünün dayandığı Türk adındaki insan, insanlığın ikinci babası Nuh’un oğlu Yasef’in oğlu olan kişidir." Türk Tarih Kurumunu kurduğu sıralarda ise Atatürk bulunmasını vasiyet etmiştir.

Dalgıçlar Mu Kıtasını Resmetti

Mu Kıtası
Mu Kıtası Efsane Olmaktan Çıkıyor

Mu Kıtası
Mu Kıtası Efsane Olmaktan Çıkıyor


Geçtiğimiz son bir kaç senede Uydu tarafından gelgit zamanları görüntülenen bir kara parçası merak uyandırmış ve araştırılmaya konmuştur. Bir çok ülkeden bilim insanları ve dalgıçlar bu bölgeyi aramaya başladılar ve kıtanın varlığını kanıtladılar. Bunun yanısıra bir takım heykeller, tabletler ve piramitler göze çarpmaktadır. Derinlikten dolayı tam olarak incelenme imkanı olmasa da Eski Türklere ait bir çok bilgi açığa çıkmaktadır. Sanıldığının tam aksine barbar olmayan Türkler, Medeniyetin de Tarih boyunca beşiği olmuştur.


Mu Kıtası
Mu Kıtası Olmaktan Efsane Olmaktan Çıkıyor

Mu Kıtası
Mu Kıtası Efsane Olmaktan Çıkıyor

Mu Kıtası
Mu Kıtası Efsane Olmaktan Çıkıyor

Mu Kıtası
Mu Kıtası Efsane Olmaktan Çıkıyor

Mu Kıtası
Mu Kıtası Efsane Olmaktan Çıkıyor

Mu Kıtasında Oğuz Kaanın İzleri

Kuranı Kerimde ayetlerde bahsedilen Hz. Zulkarney ile Orhun Abidelerindeki Oğuz Kaanın benzerliği son yıllarda dikkat çekmekte ve araştırılmaktadır. Burada bir dip not düşmek gerekir. Orhun Abidelerinin yazarı ve Göktürk Devletinin kurucusu Oğuz Kaanın aynı kişi olduğu son yıllarda öğrenilmiştir. Bu yüzden karıştırmayın diyerek devam edelim. Kuranı kerimde bahsedilen Zülkarneyn çift boynuz sahibi demektir. Bir kaç bilimadamı tarafından ortaya atılan İskender tezi de çürütüldüğü gibi Zülkarneynin Oğuz Kaan olduğu ortaya çıkmıştır. Mu Kıtasında ise yine kalıntılarına rastlanmaktadır. Kuran, Hadis ve bilimin birleştiği noktada eskiden insanlar şu anki boylarımızdan daha uzundu ve daha güçlüydü; bunun yanında daha fazla yaşıyorlardı. Yine bunu da Türk Piramitlerinden, Mu Kıtasından, tarihi bir çok kaynaktan ve İslamdan öğrenebiliyoruz. Demek istediğim şu ki bu tarihi eser ve kaynakların karbon testleri de bunu doğrulamaktadır. Yine okyanusun dibinde hala varlığını sürdürebilen bir Piramidin girişinde Çift boynuzlu heykeller bulunmuştur. Türkmenistan ın para biriminde ise Oğuz Kaan da ne ilginçtir ki çift boynuzlu bir miğfer takmaktadır. Kamuoyuna sunulan bir çok resmin yanısıra Japon bilim adamları çektikleri daha önemli resim ve aldıkları bilgileri sunmakta sınırlı tutmuştur. Buda olayın daha ilginç oluşunu ve bilinmeyen daha neler olduğu konusunda merak uyandırmaktadır.

Mu Kıtası ve Hz. Zulkarneyn
Mu Kıtası Efsane Olmaktan Çıkıyor

Bizi takip ettiğiniz için teşekkür ederiz. İlerki yazı ve araştırmalarımızda görüşmek üzre. Konu ile ilgili merak ettiklerinizi sorabilir, öneri ve görüş bildirimlerinizi yorum üzerinden yapabilirsiniz. Esen kalın...




2 yorum:

  1. Tektonik hareketlerden ötürü çıkmış olabileceğini söyleyecektim ama kendi kendime tezimi çürüttüm :) tektonik hareketler sonucu kıvrılmalar ve kopmalar oluşmuştur. Aslında mantıklı

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Konu ile ilgili kesin bulgu ve kanıtlar zaten mevcuttur. Yani şu an varlığı kesindir. Fakat tektonik hareketler yüzünden - kot alarak su yüzeyinin altına gömüldüğü de en güçlü tezdir. Teşekkür ederiz...

      Sil

Yorum Kuralları
1. Argo kullanmayalım.
2. Belirteceğimiz görüşlerde lütfen kaynak ve belge sunalım
3. Herhangi bir ideolojik veya karalıyıcı yorumdan uzak duralım
NOT: Konumuz merak yazarları olarak
yorumunuz bizim için son derece önemlidir.
Lütfen "beni bilgilendir" seçeneği ile
bu konu hakkında takipte kalın.